Son günlerde tekrar gündeme gelen ve tepkiye neden olan cinsel istismar faillerine af getirilmesini sağlayacak düzenlemeye, barolardan tepkiler gelmeye devam ediyor.
Türkiye’deki 63 baro, istismar mağduru çocuğun, kendilerini istismar eden kişiye evlilik yoluyla af sağlanmasını öngören yasal düzenlemeye karşı ortak açıklama yaptı. Evrensel Gazetesi’nin haberine göre, 63 baro tarafından yapılan ortak açıklamada, mağdur çocukların cinsel istismar failleri ile evlendirilmesi ile ilgili yasa tartışmalarının “cinsel istismar failine af” anlamına geleceği vurgulandı.
2016 yılından beri çeşitli gerekçelerle kamuoyunun da etkilenmesi amaçlanarak gündeme getirilen mağdur çocukların cinsel istismar failleri ile evlendirilmesi halinde “cinsel istismar failine af” olarak adlandırılan yasa tartışmalarının kaygı ve üzüntü ile izlendiği vurgulanan açıklamada; “Fail ile çocuk arasındaki farkın 10 mu yoksa 15 mi olması halinde af getirilmelidir gibi tamamen çocuk zararına, çocuğun istismarını meşrulaştıran, teşvik eden, özendiren yasa tasarısı tartışmaları çağ dışıdır, hukuk dışıdır ve kabul edilemez. Yargıtay’ın son kararlarında kabul gören; mağdurun yaşının bilinmediğine dair hata savunmasına dayanak olarak belirlenen; geleneksel değer yargıları, birlikteliklerin sorunsuz devam ettiği, mağdurun şikayetçi olmaması , ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar göreceği gibi gerekçeler beraat kararlarının ve erken yaşta evliliklerin yasallığının alt yapısını hazırlamaktadır” denildi.
Yargı organlarınca suç oluşturan bir fiil tartışılırken; kamu yararı, mağdurun rızası, sanığın iyi hali gibi beraat gerekçelerinin, günü kurtaracak sonuçlar sağlamakla beraber, cinsel istismar faillerine yol gösterici nitelikte olduğunun altı çizilen açıklamada; “Medeni Kanun uyarınca 16 yaşındaki çocukların hakim kararı ile evlenmesi dahi çocuğun üstün yararına aykırı bir düzenleme olarak kabul edilmesi gerekirken, TCK’nın cinsel istismarda 15 yaşın altında rızanın tartışılamayacağına dair emredici düzenlemelerinin ihlali pahasına hukuksal gerekçe oluşturmak hiçbir şekilde çocuk yararına olarak değerlendirilemez. Bu olumsuz kararların üstüne bir kez daha çocuklara ‘cinsel istismarcılar’ ile evlenmeleri halinde ‘çocuk olma’ haklarından feragat etme zorunluluğu daha yüksek sesle tartışılmaya başlanmıştır. Eğitiminden yoksun, fiziksel ve psikolojik gelişiminin üzerinde sorumluluklar yüklenmek zorunda kalan, oyun oynama şansı olmayan, ‘çocuk anne’ olmak zorunda bırakılan ve hepsinden önemlisi kadına dönük şiddetin temel nedenlerinden biri olan ‘erken evlilik’ adı altında ömür boyu istismara maruz bırakılan çocuklar maddi manevi varlıkları yok edilmiş bireyler haline geleceklerdir” denildi.
“Çocukların törenle evlenmesine göz yuman gerçekleştiren izleyenlere ceza uygulaması getirilmelidir. Sağlık meslek mensupları ve kamu görevlilerinin çocuk cinsel istismarını bildirim konusunda takdir yetkisi olmamalı, buna yol açacak düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen nedenlerle çocuklarla her türlü cinsel davranış suçtur. Bunun dışında cebir tehdit hile iradeyi sakatlayan nedenler olmaksızın, çocukların akranlar arası ilişki olarak adlandırabileceğimiz cinsel davranışlar konusu yasada ayrıca düzenlenmelidir. Bilinmelidir ki, ‘cinsel istismarcıya’ af niteliğindeki hiçbir yasal düzenleme hukuken ve vicdanen kabul görmeyecektir. O nedenle diyoruz ki; çocuklar cinsel obje değildir, evlilik kurumunun tarafı olmamalıdır. Çocukların cinsel istismarına neden olan faillere getirilecek af çocuğun üstün yararına aykırıdır. Yasal düzenlemelerle meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz.”
Gazete Praksis – Özgür Basın, Özgür Toplum