enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3559
EURO
34,8516
ALTIN
2.405,63
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Van
Hafif Yağmurlu
12°C
Van
12°C
Hafif Yağmurlu
Salı Hafif Yağmurlu
12°C
Çarşamba Açık
16°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
/
/

Levent Akhan

Limter-İş Genel Başkan Vekili

İşçilerin, işverenler ve hükümetle imtihanı: Toplu İş Sözleşmeleri

29.11.2019
A+
A-

Metalde devam eden TİS görüşmelerinde aslında Türkiye işçi sınıfının geleceği açısından hangi koşullarda çalıştırmak istediklerinin bir dile gelişidir.

Merhaba Değerli Gazete Praksis okurları,

Sizinle ilk yazımı paylaşmadan önce kısaca kendimi tanıtayım müsaadenizle.

Tekstil ile başlayan işçilik yaşamının 27. yılında olan bir işçiyim. 2006 yılına kadar tekstilde çalıştım. Aynı zamanda bir sendikacıyım. Tekstil-Sen İstanbul Anadolu Yakası temsilciliği yaptım kısa bir süre. Daha sonra  Tuzla’daki tersanelerde çalışmaya ve Limter-İş Sendikasında örgütlenme uzmanlığı yapmaya başladım. 2013’te yapılan Limter-İş Kongresi’nde yönetime seçildim ve Genel Başkan Vekili olarak görevlendirildim. İzmir’de Limter- İş Ege Bölge Temsilciliği yaptığım 2016 yılında sendikal faaliyetlerim nedeniyle tutuklandım 4 ay tutukluluktan sonra tahliye edildim. 2017 yılında yüne İzmir’de sendikal faaliyetlerim nedeniyle tekrar tutuklanarak İstanbul’a getirildim. 2017 yılında hapisteyken kongrede tekrar Limter- İş Genel Başkan Vekilliği’ne seçildim. Bu görevi hala yerine getirmeye çalışıyorum.

Şimdi gelelim sizlerle bu hafta paylaşacaklarıma.

İşçi sınıfı, çalışma koşullarındaki kölelik durumuna karşı tekil ve örgütlü olarak itiraz bayrağını açmış durumda. Belediyelerde patronların keyfi işten çıkarmalarına karşı, direnişler dayanışmayla örgütlü mücadeleyle bir bir kazanılıyor. Maltepe Belediye İşçileri, direnişin kazanıma dönüşmesindeki örnektir. Eskişehir’de metal işçileri Birleşik Metal-İş sendikası öncülüğünde aylardır alamadıkları maaşları için Ankara’ya yürümek istediklerinde polisin engelleme saldırısı sonucunda 32 işçi gözaltına alındı, onlarcası yaralandı ama mücadeleyi kıramadılar. Bu listeyi dahada uzatabiliriz.

Pek çok sektörde TİS görüşmeleri başladı, bazıları hala devam ediyor. Metal sanayide toplu sözleşme görüşmeleri, patronların işçi sınıfına yönelik aslında nasıl bir kölelik koşullarını dayattıklarının göstergesidir. Bir süre önce TİSK ve TOBB’un “esnek çalışma koşullarının oluşturulması ile dünya pazarında daha kolay rekabet edebiliriz” demeleri hiçte boşuna söylenmemişti. Eğer metalde gerçekleşen görüşmeler de patronlar taleplerini kabul ettirirse, Türkiye de çalışan sınıfın çalışma koşullarındaki modern kölelik durumu daha da ağırlaşmış olacak. Beylere belli ki, İş Kanunu’nda 2004’te yapılan değişiklikler yeterli gelmemiş, 4857’de esnekliklerin daha fazla olması için ısrarla mesai üstüne mesai harcayarak kuralsız çalışmanın benimsenmesi için çaba sarf etmek, TİS maddelerine esnek çalışma maddeleri dayatılarak en başta örgütlü olan işçileri teslim almak. İktidara önerilerde bulunarak ne istediklerini açıkça söylemiş oluyorlar: modern kölelik.

Kazanılmış haklarımız bir bir törpülenip elimizde kalan son hakkımız kıdem tazminatımızı da alarak işçi sınıfını don gömlek kapı dışarı etmek istiyorlar. Esnek çalışmayı, “güvenceli çalışma, istihdam artırıcı, işsizliği önleyeceği, herkes daha rahat ve iyi çalışılacağı” yalanlarıyla allayıp süslüyorlar. 2019’un ilk 10 ayında 1477 iş cinayeti yaşandı. TÜİK verilerine göre, işsizlik %13,9 yani 4 milyon 596 bin kişi. Mutfakta yangın var, pazar ateş pahası. TÜİK’in verileri, ekonominin ne kadar kötü gittiğinin göstergesi. Hükümetin ve patronların hak gasplarının üzerinde bu kadar durmaları, ölümü gösterip sıtmaya razı etmekten başka bir şey değil.

Metal TİS görüşmelerinde, MESS’in sendikalara dayattığı sözleşme maddelerinden bazılarını sıralayım isterseniz:
*Yasaya göre 2 ay olan denkleştirme süresi 4 aya çıkarılsın.
*Sözleşmede 2 ay olan deneme süresi 4 aya çıkarılsın.
*‘Hafif işlerde çalışabilir’ raporu alan işçilerin, kendilerine gösterilen işi kabul etmemeleri durumunda iş akitleri kendileri tarafından feshedilmiş sayılsın. Bu işçiler ihbar tazminatı almadan işten ayrılsın.
*Telafi çalışması düzenlemeleri sözleşmeye eklensin.

Bu sayılanlar insana bu kadarda olmaz dedirtecek cinsten.

Metalde devam eden TİS görüşmelerinde aslında Türkiye işçi sınıfının geleceği açısından hangi koşullarda çalıştırmak istediklerinin bir dile gelişidir. Tam da TİSK ve TOBB un iktidara sunduğu kriz koşullarında daha fazla esneklik, aslında metalde bu süreçte dayatılan esnekliğin hiçte tesadüf olmadığıdır. Metal işçilerinin mücadeleci durumu sınıfa öncü olmaya aday olabilir.
Ama önce yönümüzü işçi sınıfına dönmeli, sermaye ve onun işbirlikçilerinden gelen saldırılar karşısında birlikte hareket etmeliyiz. Unutmamalıyız ki saldırıları durdurmak, sınıf hareketinde ki gelişmeleri görmekten ve önemsemekten geçer.

Yazarın Diğer Yazıları
/