Anna Strong’un, ‘Stalin Dönemi’ kitabında yazdığı gibi;
“Stepleri o geniş ufukları olmaksızın düşünebilir misiniz?
Volga’yı susuz?
Rusya’yı Stalin’siz?
Ve sosyalizmi Stalin’siz düşünemeyiz vesselam!”
Stalin’siz bir dünya 74 yıl önce bugünler Hitler’li ve daha çok Hitler’ci bir dünya olurdu.
Büyük Kürt şairi Cigerxwîn ölümünün ardından destansı bir şiir yazdı Stalin’e. 1977 yılında Lise sıralarında Urfalı Mehmet adlı bir sınıf arkadaşım vardı. İlk beni o tanıştırdı Cigerxwîn ve Cigerxwîn’un Şiirleriyle. “Lenin Şafağı” adlı kitabını getirmişti. Birbirimize şiirler okurduk. Ben Nazım’dan, Enver Gökçe’den, Ahmed Arif’ten okurdum, Mehmet Cigerxwîn’dan okurdu. Lenin Şafağı adlı kitabını armağan etmişti bana. 35 yıl sonra izine rastladım, sıcak dost selamını göndermişti. Görüşmek nasip olmadı hala, ama bu yazıyla dostluğumuzu da yad etmiş olayım Cigerxwîn’un Şiirleriyle.
İşte Cigerxwîn’un Stalin üzerine yazdığı ama bizim ülkemizde Çok az bilinen bir şiiri.
5 MART 1953
“İlkönce kim kime metin ol kardeşim diyecek,
İlkönce kim kime başsağlığı dileyecek?
Hepimizindi o,
hepimizindir.
Yoldaşlarım,
acınızı duyuyorum,
sizin duyduğunuz gibi tıpkı aynı şiddetle.
Kardeşlerim,
hüngür hüngür ağlamak geliyor içimden
tutuyorum kendimi sizin gibi tıpkı aynı metanetle.
Seviyorum onu,
Marks’ı, Engels’i, Lenin’i sevdiğim gibi,
sevdiğiniz gibi,
aynı muhabbetle,
aynı hürmetle.
Yoksul, esir halkımın dostuydu o.
–hangi halkın dostu değildi ki.
Bütün emekçi insanlık
beyaz, siyah, sarı,
baktı akıllı,
güzel gözlerine onun,
baktı hayranlıkla, hayretle:
orda aşikâre yollar,
orda yollar apaydınlık,
orda kurtuluş,
bahtiyarlık her birine –
Halkımın savaş bayrağıydı o,
ve işkenceyi, hapsi, ölümü göze alarak
kaç kereler
“Barış, Bağımsızlık, Hürriyet” sözleri yerine
yazdı onun iki hecelik adını
fabrika duvarlarına,
yazı tahtasına okulların
ve köy türkülerine.
Yoldaşlarım,
Sovyet insanları,
günler ağır.
Onsuz geçilecek bu ağır günler
sarsıntısız, çatlaksız,
ama onunla ve Lenin’le beraber,
yani komünist partisiyle, yani komünist partisi başta.
Bu parti eşi emsali görülmedik bir çeliktendir.
Bu çeliğin adı:
boydan boya ömrünü vermek emrine halkın,
boydan boya ömrünü vermek komünizme”
diye yazmıştı Şair Cigerxwîn.
141 yıl önce bugün doğmuş, bugün de yaşıyor doğduğu günden beri 141 yıldır.
Düşmanları çoktu yaşadığı sürece, bugün de çoktur. Ama sevenleri daha çoktu hayattayken ve ayakta yaşarken. Düşmanları boynunu bükerdi, bükemedikleri eli öper gibi. Dünyanın bütün işçileri ve Ezilen Halklarının gönlünde taht kurmuştu. İşte bu tahta düşmanlıkta sınır yoktu düşmanlarının. Sadece Burjuvazi değil, aynı zamanda Her türden ve renkten revizyonist, oportonistler de düşmandır haklı olarak Stalin’e. Çünkü, Stalin de tavizsiz düşmanıydı Lenin’in sadık öğrencisi olarak kendisini düşman bilenlere. Önderi ve öğretmeniydi işçilerin, halkların içtenlikli dostuydu. Sevenleri hep sevdi, bugün de seviyor izcileri tarih çarpıtıcılarına inat ve ısrarla. Karanlıkta ışığını arıyor, yollarına pusulasını tutuyor.
Söylenecek, yazılacak çok şey var kuşkusuz. Hele konu Stalin, insan Stalin olunca. Ne söylense, ne yazılsa bu bapta hep bir eksik kalır.
Sözü yine Kürt Şair, devrimci şair ve yazar Cigerxwîn’un 70. Doğum gününde yazdığı şiirle bağlayalım.
Stalin’în Yetmişinci Yaş Şenliği
“Ey büyük Stalin, çok yaşasın ilkelerin
Kutlu, şen, diri olsun yetmiş yaşın senin
Marks ve Lenin’in yolunu tuttun boyuna
Kürt ve Dünya işçileri askerlerin senin
Kapitalistlerin bombaları kalpten zerre sökemez
Fikir, mal ve canın tamamı hep mülkün malın senin
İşçi ve ırgat işte elde orak, çapa
Hepsi bu yolda kılıç ve kalkanın senin
Ezilen çiftçi Kürtler benim gibi inler
Yüz yıl yaşa, iyi olsun her yaşın senin”.
Sen çok yaşa Stalin.