“Gelsin bakalım inşallah jesti yaparız” bu cümleyi hatırladınız mı sevgili okurlar?
Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta başında sarf etmişti bu cümleyi asgari ücret görüşmeleri hakkında…
Bilirsiniz reis, verdiği sözü tutar. Zira; “Göründüğü gibi olan, gücünü milletten alan”dır o.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu dün itibari ile mesaisini tamamladı ve 2020 yılı asgari ücretini 2 bin 324 lira 70 kuruş olarak belirledi.
Komisyonun yaklaşık üç saat süren son toplantısı dün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yapıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2020 yılı asgari ücretinin bekar bir işçi için brüt 2 bin 943 lira, net 2 bin 324 lira 70 kuruş olduğunu söylerken, asgari ücrete yüzde 15.03 oranında artış yapıldığını belirtti.
İşçileri, iş verenleri ve hükumeti temsilen bir araya gelen 15 kişinin mesaisi böylece sona ermiş oldu. Tam evli evine köylü köyüne dönmek üzereyken oradan aklı evvelin biri “Bu rakamda jest var mı?” gibisinden habis bir soru sordu.
Bizler ne kadar art niyetli insanlar olduk? Ne ara bu hallere geldik a dostlar?
Reis ne dedi?
“Gelsin bakalım inşallah jesti yaparız”
İşte sözünü tuttu. Jesti şuna yaparız, buna yaparız ya da ona yaparız gibisinden birşey söyledi de ben mi duymadım? “Jestimizi yaparız” dedi. Nihayetinde de verdiği sözü tuttu.
Binlerce iş yeri kepenk kapatmaktan kurtuldu sayesinde. Aynı şekilde o kapanmaktan kurtulan iş yerlerinde çalışan işçileri de işsiz kalmaktan kurtardı.
El insaf elinize gözünüze dursun.
Sayın bakan o habis soru karşısında bile asaletinden ödün vermeyerek ne dedi biliyor musunuz?
“Enflasyonun çok üzerinde bir artış oldu. İşçilerimizi enflasyona ezdirmedik.”
“Ezilenlerin gür sesidir o” demiş miydik ?
NE Mİ YAPMALI?
Şimdi latifeyi bir kenar bırakmak gerekirse durumun böyle olacağını üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorduk. Hatta sevgili dostum Levent Akhan, gazetemizde yayınlanan 16 Aralık tarihli “Asgari yaşamak mı?” isimli köşe yazısında bu tahmine ilişkin somut veriler de ortaya koymuştu. Neler yapılması gerektiğine dair de fikrini net bir biçimde belirtmişti. Tekrara düşmek uğruna ben de bir şey söyleyeceğim:
Aklımızla dalga geçen, bizi kölece yaşamaya mecbur etmek için elinden geleni ardına koymayan bu zalimlere karşı sınıfın gücünü göstermek zorundayız. Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı.
ÖRGÜTLENMEK VE DÜZENE KARŞI MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ!
HAKLARIMIZI ONLAR VERMEYECEK, BİZ KOPARIP ALMAK ZORUNDAYIZ !
ZİRA;
Gazeteci – Gazete Praksis Genel Yayın Yönetmeni