Sosyalist Kadın Meclisleri 7 Ocak tarihinde Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan Nurcan Arslan davsına çağrı yaptı.
Katillere indirim uygulayarak kadın cinayetlerinin engellenemeyeceğini ifade eden Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), “Kadınların bugüne kadar kazanılmış yasal hakları olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın kaldırılmasına yönelik erkek devlet tavrı devam ederken; kadın cinayetleri de her geçen gün daha da artıyor.” açıklamasında bulundu.
Sosyalist Kadın Meclisleri’nin yaptığı açıklama şu şekilde:
“KATİLLERE İNDİRİM UYGULAYARAK KADIN CİNAYETLERİ ENGELLENEMEZ
Kadınların bugüne kadar kazanılmış yasal hakları olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın kaldırılmasına yönelik erkek devlet tavrı devam ederken; kadın cinayetleri de her geçen gün daha da artıyor.
Yakın zamanda verilen iki mahkeme kararı; yargının; erkek egemen karakterini bir kez daha ortaya koymuş oldu.
Fatma Şengül’ün katiline haksız tahrik indirimi uygulanarak; topluma ‘kadın cinayetlerinde kadınların “haksız” davranışlarının etkisi var’ mesajı verilmek istendi.
Kadın dayanışmasının gücü ile ceza almasını sağladığımız Nurcan Arslan’ın katili ise Yargıtay 1.Ceza Dairesi tarafından ödüllendirilmeye çalışılıyor. Yerel mahkemenin haksız tahrik indirimi uygulanmaksınız verdiği müebbet hapis cezası, Yargıtay tarafından yüksek bulundu ve “olayda tasarlayarak öldürme olmadığı” gerekçesiyle karar bozuldu. Erkek yargı bu kararla katilin aldığı müebbet cezasında yeniden yargılamaya giderek indirime yol açmayı planlıyor.
Erkek egemen tekçi sistemin silahlandırdığı muhtarlardan biri olan katilinin yargılandığı bu davayı en başından bu yana diğer kadın örgütleriyle birlikte sahiplendik. Duruşma salonuna kadınların alınmamasına, katilin SEGBİS ile ifade vermesine karşı çıktık. Mahkeme salonlarından sokaklara kadar her yerde kadınların öfkesini dile getirip, Nurcan için adalet istedik. Yargıtay, bu kararla birlikte kadın cinayetlerine sahip çıkan kadın örgütlerinin direncini kırmaya ve kadın dayanışmasını önemsizleştirmeye çalışıyor. Ancak bizler en başında yaptığımız gibi aynı inat ve öfke ile bu davayı takip etmeye kararlıyız. Yargıtay’ın kadın katillerini ödüllendirmesine izin vermeyeceğiz.
Biliyoruz ki her iki karar; kadınların mahkemeler nezdinde elde ettikleri hukuki kazanımları gasp etmeye ve kadın katillerini korumaya, kollamaya dönük kararlardır. Her iki karar da “Ölmek istemiyorum” diyen tüm kadınların çığlığını görmezden gelen kararlardır.
Bizler kadına yönelik şiddetin önlenmesinin de, kadın katillerinin indirim almaksızın cezalandırılmalarının yolunun güçlü bir sahiplenmeden ve dayanışmadan geçtiğini biliyoruz. Özgecan Arslan, Şule Çet ve pek çok kadının davası buna örnektir.
O nedenle tüm kadınları 7 Ocak tarihinde Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan Nurcan Arslan davasının duruşmasına bekliyor, Fatma Şengül dosyasının İstinaf aşamasını takip etmeye çağırıyoruz.”
Gazete Praksis – Özgür Basın, Özgür Toplum