Emre Alkin kişisel blogunda yıl sonunun yaklaşması ile piyasaları değerlendirdi.Alkın, yıl sonu yaklaşırken piyasalar yine gerildi dedi.
Yıl sonuna kadar sakin bir Aralık ayı geçireceğimizi düşünürken, bazı gelişmeler üst üste geldi ve piyasalarda gözle görülür bir gerginlik mevcut. Hisse senedi yatırımcıları BIST’in son yaptığı yükseliş hamlesinden memnun ancak “yılbaşına nakit girelim” eğilimindeler. Döviz kurlarının yükselişi de negatif hisleri körüklüyor ama, ana sebeplere dönüp bakmak lazım. Haydi tek tek sayalım:
– ABD Senatosu’ndan Türkiye’nin aleyhine çıkan yasa
– ABD Temsilciler Meclisi’nde Trump’ın azline karar verilmesi ve Senato’da başlayacak duruşma
– BDDK’nin bankacılık ilgili üst üste aldığı kararlar
– Dün Resmi Gazete’de yayımlanan ve kimsenin anlayamadığı ilginç denetim prensipleri
– Kanal İstanbul ısrarı
– 2020 Kasım’ına kadar yapılacak bir erken seçim ihtimali
Yukarıda saydığım gerginliklere ek olarak Türkiye’de büyük firmaların finansal olarak zora girmeleri ve söz konusu şirketlere kamu bankalarından verilen desteklerin Cumhurbaşkanlığı seviyesinde tartışmaya açılması da mevcut. Yıl sonuna doğru sakinleşmesi gereken piyasaların bir anda gerginleşmesinin başka sebepleri de var.
Geçen hafta katıldığım bir konferansta yurt dışında iş yapan bazı iş insanlarının Doğu Akdeniz’deki bunalım sebebiyle AB ülkelerinin Türk şirketlerine yaptırım uygulayacağına dair sözler sarf ettiğini duydum. Aslında bunu hesaba katmıştık ama, 2020 yılı başlayana kadar bölgedeki gerginlikleri çözebileceğimizi umut ediyorduk. Ancak işler düşünüldüğü gibi gitmiyor.
Şu anki durumda ABD ve AB ile bozulan ilişkileri, İsrail ile dolaylı bir yakınlaşmayla çözmeye başlayacağımıza dair bir intiba elde ettim. Özellikle hükümetin iş dünyası ve yabancı misyon temsilcileriyle oldukça sık şekilde bir araya geldiğine şahitlik ediyoruz. Yani, bir yandan duruşu bozmuyoruz ama diğer taraftan işlerin çözülmesi için de çaba sarf ediyoruz. Bu gelişme bir nebze olsun içimizi rahatlatıyor.
Döviz Kurları tarafında ise gelişmeler malumlarınız. Şu ana kadar olan biten “teknik bir düzeltme” niteliğinde. Bana kalırsa Dolar/TL’de 6.35-6.40 seviyesine kadar da toleransımız var. Piyasa aktörlerinin panik yapmaması durumunda bu yılı en kötü bu seviyelerde tamamlayabiliriz. Ancak böyle bir kur seviyesi enflasyonun üzerinde olumsuz etki yapacaktır diye düşünüyorum.
Bu yazının tamamını okumak için Emre Alkin’in bloguna göz atabilirsiniz.
Gazete Praksis – Özgür Basın, Özgür Toplum